Telefonların görüşünüz için tehlikelerini öğrenin. Gerekli önlemleri alın.
Akıllı telefonların nüfusun önemli bir kısmının hayatının bir parçası olduğu yadsınamaz. Yaştan bağımsız olarak, bu cihazlar iş, eğitim ve eğlence için kullanıldığından, bu cihazlar olmadan birini görmek neredeyse imkansız görünüyor. Ancak, bunları görüş alanına çok yakın kullanmak bazı sorunlara neden olabilir.
Uzmanlar, birçok insanın, özellikle gençlerin, telefonlarını gözlerine çok yakın tuttuğunu söylüyor. Ancak bu, görme yeteneğiniz için iyi değildir ve göz fonksiyonlarınızda değişikliklere neden olabilir. Cep telefonlarının gözleriniz için oluşturduğu riskler hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.

Cihaz riskli olabilir
Uzmanlara göre, cep telefonuyla ilgilenildiğinde dikkat o kadar yoğunlaşıyor ki göz kırpmayı unutabiliyorsunuz ve bu da göz kuruluğuna yol açarak aşırı yaşarma, yanma, kaşıntı gibi belirtilere neden olabiliyor.
İnsan gözünün bir odaklama kasına sahip olduğunu belirtiyorlar. Bu, bir bireyin herhangi bir mesafeden görebileceği anlamına gelir çünkü bu kas, iyi görmemizi sağlayan gücü düzenler. Ancak, diğer tüm kaslar gibi, tekrar tekrar kasılıp gevşemesi gerekir. Göz kasları, uzağa baktığınızda gevşer ve yakından baktığınızda kasılır. Cihaz ne kadar yakınsa, gözlerinizin cihaza o kadar fazla zorlanması gerekir. Bu, kas tonusunda, bir süre sonra (özellikle telefonunuzun ekranını birkaç saat yakınlaştırdıktan sonra gece geç saatlerde) uzağı görmede zorluğa ve daha sonra erken miyopiye yol açabilecek değişikliklere neden olabilir.
Gece kullanın
Bu durum, özellikle kişi yatağa girdiğinde daha da kötüleşme eğilimindedir. Uyumadan önce cep telefonunuzu kullanınAlanında uzman kişilere göre, bir kişi dinlenmeye gittiğinde genellikle karanlık olur ve sadece cep telefonundan gelen ışık doğrudan gözlere gelir. Ayrıca, ellerde rahatsızlık nedeniyle gözler ile cihaz arasındaki mesafe kısalır. Özellikle uyumadan önce bu şekilde uzanmak görme duyusuna çok zararlıdır.
Akıllı telefonlar ayrıca mavi ışık adı verilen zararlı radyasyon yaydıkları için başka riskler de oluşturur. Bu radyasyon vücutta çeşitli fizyolojik değişikliklere neden olabilir, bunun başlıca nedeni uyku-uyanıklık döngüsündeki dengesizlikle ilgilidir. Uyku farkındalığı bozulur, bunun sonucunda normal saatlerin dışında uyumaya başlanır ve bu da vücudun tüm fizyolojik düzenini bozar.
Ve doğrudan ışık radyasyonu gözlere çarptığında ikinci bir olumsuz etki daha vardır. Karanlık bir odada olduğumuzda ve gözlerimiz güçlü/doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında, gözlerimiz daha kolay kurur, bu da örneğin kaşıntılı, sulu gözler ve alın bölgesinde baş ağrısı gibi ani semptomlara neden olabilir.
Üçüncü olumsuz etki mesafeyle ilgilidir. Geceleri gözler dinlenirken ve gün boyunca daralırken, uyuyan kişi kollarını düz tutamaz ve cep telefonunu yüzüne yaklaştırır. Bu nedenle, göz kasları daha da fazla kasılabilir ve kısa veya orta vadede kas kökenli görme bozukluklarına neden olabilir.
Uzmanlar, doğrudan ışığın gözlere girmesini engellemek ve gözler ile telefon arasındaki mesafeyi artırmak için odaya lambalar gibi başka ışık kaynakları yerleştirmeyi öneriyor. İyi kabul edilen mesafenin dirseğin 90 derece bükülmüş olması olduğunu unutmamak gerekir.
Faydalı ipuçları
Günümüzde akıllı telefon olmadan yaşamanın çok zor olduğu biliniyor. Eğlence, iş ve ders çalışma gibi çeşitli aktiviteler için kullanıldığı düşünüldüğünde, uzmanlar akıllı telefonu kullanırken bazı uyarılarda bulunuyor. cihazın aşırı kullanımıBunlardan biri de reçete seviyeniz ne olursa olsun, telefon kullanırken gözlük takmanızdır.
Görüşünüz üzerindeki olumsuz etkileri azaltmanın bir diğer yolu da evde yapabileceğiniz 20-20 adı verilen çok basit bir egzersizdir. Telefonunuzu kullanırken (bilgisayar veya yakın görüş gerektiren herhangi bir aktivite) her 20 dakikada bir durun ve 20 saniye boyunca uzağa bakın. Bu, göz kaslarınızı gevşetmek ve olası semptomların riskini azaltmak için yeterli olmalıdır.